NE YAPIYORUZ?

Müze ne için var, bu müzeden ne beklemelisiniz, bu müzede ne bulabilirsiniz?

IMOGA’nın kuruluş amacı Türkiye’de özgün baskının ne olduğunun bilincinin oluşturulması, yerleştirilmesi ve sanat izleyicisine özgün baskıyı anlatmaktır. Bu, Süleyman Saim Tekcan tarafından kurulan, IMOGA’ya hayat veren, geçmişini oluşturan atölyelerin de her zaman en önemli amacı olmuştur.

Türkiye’de özgün baskı, Süleyman Saim Tekcan atölyelerini kurduğu dönemden önce Mimar Sinan Üniversitesi’nde başlamış olsa da, henüz alana penetre olmamıştı. O dönemde sanatçıların birçoğu üretimlerinde teknik olarak özgün baskıyı tercih etmiyorlardı. Süleyman Saim Tekcan kurduğu atölyelerde sanatçıların bu tekniği sevmelerini, bu teknikle bağ kurmalarını ve kendi özgün kimliklerine uygun üretim yapmalarını sağlamıştır. Süleyman Saim Tekcan’ın yaşamından, birikimlerinden devinerek ortaya çıkmış bir kurum olan IMOGA’nın birinci amacı, sanatçılara özgün baskı tekniği ile üretme konusunda ufuk açmak ve onları bu teknikle buluşturmaktır. IMOGA ayrıca, özgün baskı teknikleri ile üretilmiş olan eserlerin sanat izleyicisine ulaşmasını sağlamayı amaçlar. IMOGA sahip olduğu çok büyük bir koleksiyonun saklanması, belgelenmesi, envanter oluşturulması ve sergilenmesi, sonrasında da atölyede üretime devam etmek amacıyla 2004 yılında bugün içinde bulunduğu binada hizmet vermeye başladı. Böylece, IMOGA, 1970-2004 arası Türk sanatının öncü sanatçılarının baskı tekniği ile ürettiği eserleri belgeledi, resmileştirdi ve bu döneme ait bir bellek oluşturdu.

Süleyman Saim Tekcan’ın kurduğu Çamlıca Sanat Evi’nde 1970’ten, IMOGA’nın açıldığı 2004 yılına kadar üretilmiş eserler saklandı, belgelendi, arşivlendi ve Türk baskı sanatı adına bir bellek oluşturuldu.

Bu belleği oluşturmakta özgün baskı tekniği araçsallaşmıştı; Çok önemli sanatçılar o dönemde, bugün IMOGA’ya hayat veren, 1970’ten itibaren Süleyman Saim Tekcan’ın kurduğu atölyelere gelmişler ve eser üretmişlerdi. Böylece başka hiçbir kurumda olmayan kolektif bir koleksiyon ortaya çıkmış oldu. 2004 yılına gelindiğinde birçoğu artık yaşamayan bu sanatçıların ürettikleri bu eserlerin korunması büyük önem taşıyordu. IMOGA’da bu eserler müze koleksiyonu olarak korundu, arşivlendi, belgelendi. IMOGA’nın bu koleksiyonu, sadece baskı resim için değil, Türk sanatı adına da önemli bir kesiti temsil etmesi bakımından önem taşımaktadır.

IMOGA’da saklama ve sergileme koşullarına çok büyük bir önem verildi. Kağıt ürünün saklanması için çok özel şartlar gerekiyordu. Atölyede malzeme seçilirken, uzun ömürlü malzeme, pamuk kağıt, uzun süre yaşayabilecek doğal/el yapımı kağıt, kök boyalar kullanılmasına dikkat edildi. Sergileme konusunda da büyük özen gösterilerek, özel çerçeve atölyesi kuruldu, asitsiz paspartular kullanıldı. Bugün IMOGA’nın atölyesindeki üretim hala bu şekilde devam etmektedir.

Bugün IMOGA, belirli kriterlerle seçtiği sanatçılara atölye şartlarında üretim imkanı sunmaya devam etmektedir. IMOGA, dijital teknolojinin gelişmesiyle gün geçtikçe yok olmaya yüz tutan geleneksel baskı sanatlarını önemle korumakta, yaşatmayı ve sürekliliğini amaçlamaktadır. Günümüzde IMOGA’ya gelen ziyaretçiler geleneksel tekniklerle bir gravürün nasıl basıldığını görme imkanına sahiptirler. Saklama, belgeleme, arşivleme, bellek oluşturma, üretme, eğitme ve öğretme misyonu ile yoluna devam eden Yaşayan Müze IMOGA, ziyaretçilerine Türk sanat belleğinin önemli bir bölümünü izleme olanağı sağlamanın yanı sıra, dünya boyutunda Türkiye’deki özgün baskı ile ilgili bütün envanteri görme ve bu konudaki bütün bilgiye erişim fırsatını sunmaktadır.